GENEL SEÇİMLERİN ERZURUM’A YANSIMASI (1)

7 Haziran 2015… Türk devleti, milleti ve Türk dünyası açısından hayati öneme sahip bir gün… İçeride paralel yapıyla mücadele, yeni anayasa çalışmaları, çözüm süreci ve HDP’nin baraj mücadelesi;


GENEL SEÇİMLERİN ERZURUM’A YANSIMASI (1)

GENEL SEÇİMLERİN ERZURUM’A YANSIMASI (1)

7 Haziran 2015… Türk devleti, milleti ve Türk dünyası açısından hayati öneme sahip bir gün… İçeride paralel yapıyla mücadele, yeni anayasa çalışmaları, çözüm süreci ve HDP’nin baraj mücadelesi; dışarıda Avrupa Birliği müzakereleri, Orta Doğu ve Orta Asya’da akan kan ve gözyaşı… İşte bütün bunlar, seçimden galip çıkacak partinin/partilerin önündeki en önemli sorunlar olarak göze çarpmaktadır.

Her seçim dönemi, geçmişte olduğu gibi bu günde ülkemizde farklı bir heyecana kapı aralamaktadır. Başkentten taşraya doğru akın akın yayılan bu heyecan, özellikle taşrada çok farklı bir atmosfere bürünür. Parti teşkilatları, sivil toplum örgütleri, kahvehaneler, sohbet mekânları, sokaklar ve caddeler bu heyecana ortak olurlar. Benliği saran bu heyecan, insanımızın ruhunda ve belleğinde seçim gününe kadar artarak devam eder. Milletvekilliğine aday olacakların isimleri kulaktan kulağa dolaşır, zamanla cadde ve sokaklar, bu adayların afişleriyle renkli görüntülere sahne olur. Parti teşkilatlarının koşuşturmaları, toplantılar, buluşmalar, vaatler, sorular, cevaplar birbiri ardına sıralanır. Kimi bu vaatlere inanır kimi de burun kıvırır geçer. Ama ne olursa olsun yaşanılan seçim heyecanı, hem şehri hem de o şehirde yaşayan insanları derinden etkiler.

Erzurum, çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış, ilkleri yaşamış, yaşatmış ve yaşatmaya da devam eden güzide bir şehrimizdir. Doğu’nun eşsiz güzelliklerine ev sahipliği yapan bu şehir, ikliminin sert olmasından dolayı uzun yıllar iktidarlar tarafından ihmal edilmiştir. Özellikle Cumhuriyet’in ilanından sonra kaderine terk edilen Erzurum, gerek iklimi gerekse başka nedenler dolayısıyla sanayiden, ticaretten, tarımdan, hayvancılıktan, turizmden istediği verimi alamamış ve yıllar yılı göç vermeye devam etmiştir. Bu durum, elbette ki diğer şehirler için de geçerlidir; ama Erzurum, bu olumsuzlukları iliklerine kadar hisseden bir şehir görüntüsü vermektedir. Kendisinden çok sonra şehir statüsüne kavuşturulan ilçeler/iller ilerlemiş, ne yazık ki şehrimiz, bu ilerleyişte büyük bir hüsrana tanıklık etmiştir.

Peki, bir şehrin genel görüntüsü nasıl olmalıdır? Bir şehrin içinde bulunduğu sosyal, kültürel ve ekonomik durum siyasetle ne derece ilgilidir? Siyaset olmadan bir şehir kalkınabilir mi? Şehrin iktidarlardan ve siyasilerden beklentileri nelerdir? Siyasilerin belirlenmesinde şehir insanının düşüncelerine ne derece önem veriliyor? Bu ve benzeri soruları istediğimiz kadar çoğaltabilir ve kendimizce de birtakım cevaplar verebiliriz. Elbette ki verilen cevaplar, bazen tarafsız gibi görünse de çoğunlukla benimsenen ideolojilere yakın olacaktır. İşte şehirlerin de kaybettiği asıl nokta burasıdır. Çünkü insanların birtakım ideolojilere, kişilere, aşiretlere ve akraba ilişkilerine yönelik bakış açıları, seçimlerde belirleyici rol oynamıştır. “Hizmetten ziyade himmet eksenli bir yaklaşımın benimsenmesi”, “her seçim döneminde gömlek değiştirir gibi parti değiştirilmesi”, “gerçek dava sahiplerinin dışlanıp bukalemun misali renkten renge girenlerin ön saflarda yer alması”, “cemaat vb. yapılanmaların referanslarıyla adayların belirlenmesi”, hem yaşanılan şehri hem de bu şehirde yaşayan insanları kaybetmeye mahkûm etmiştir. Daha açık söylemek gerekirse, bireyselliği ve sen-ben kavgasını ön plana çıkaran şehirler, her dönemde kaybederken; birlikteliği ve biz olma düşüncesini ön plana çıkaran şehirler de hemen her seçim döneminde istediğini elde etmiş ve gelişmişliğe doğru yol almıştır. Şehirlerin de insanlar gibi bir ruhu vardır. Bu ruha nüfuz etmek ve katkı sağlamak, hiç şüphesiz ki o şehirde yaşayan insanların tasarrufundadır. Dolayısıyla olumlu ya da olumsuz yönde atılan her adım, bir şehrin geri kalmışlığında veya gelişmişliğinde belirleyici rol oynayacaktır. Bir sonraki yazımızda Erzurum insanının bu adımlarını irdelemeye çalışacağız.

Devam edecek…