BİR İNSANIN CANI KAÇ MİLYON DOLAR

Herkese Merhaba, Bu benim ilk köşe yazım, Hangi konuya öncelik verip yazmam gerektiği konusunda zorlanmadım desem yalan olur. Aklımda önemine binaen sizlerle paylaşmak istediğim o kadar çok konu var ki.. , devletin bizlere sunduğu bunca imkanlara rağmen maalesef sınıfta kalmış olmamız hasebiyle ilk yazı seçimimi İspirde yapılması planlanan barajlar konusundan yana yaptım.


 BİR İNSANIN CANI KAÇ MİLYON DOLAR

Herkese Merhaba,

Bu benim ilk köşe yazım, Hangi konuya öncelik verip yazmam gerektiği konusunda zorlanmadım desem yalan olur. Aklımda önemine binaen sizlerle paylaşmak istediğim o kadar çok konu var ki..  , devletin bizlere sunduğu bunca imkanlara rağmen maalesef sınıfta kalmış olmamız hasebiyle ilk yazı seçimimi İspirde yapılması planlanan barajlar konusundan yana yaptım.

Uzun zamandır Çoruh nehri üzerine yapılması planlanan barajlar sadece planda kaldı ve halkın mağduriyeti uzun yıllardır devam etmesine rağmen ne yetkililer nede devletten bu doğrultuda bir adım atılmaması çok üzücü bir olay

İki baraj arasında yaşayan halkın can güvenliğini elektrikli alarmlarıyla sağlamaya çalışan yetkililer.

Olası bir elektrik kesintisi veya oraya inen bir vatandaşın bir anlık dikkatsizliği  halin de baraj kapakları açılırsa can kaybını nasıl önleyebilirler acaba düşünmek lazım?

Günümüzde yetişkinlerin bile ciddiye almadığı ve hala orda yaşamını devam ettirdikleri ettirmek mecburiyetinde oldukları baraj kenarına çocukların inmesi ve suya kapılmaları olası bir durum  bu durum sözü geçen barajlarda geçtiğimiz senelerde yaşandı.

Barajın  alt tarafındaki dereye, 24 Temmuz’da Başköy’de yaşayan Atmaca ile Keskin balık tutmaya giderler. Başta derenin debisi düşüktü ama birdenbire su yükseldi İkili, yoldan geçen köylüleri İsmail Bulut’a “Ağabey bizi kurtarın” diye seslendi. Bulut köye koşarak ip getirdi. Ancak döndüğünde ikili yerinde yoktu.

Cesetleri, derenin aşağı kısımlarında bulundu. Olayla ilgili barajın kapaklarını kimseye haber vermeden ve uyarı levhası koymadan açan sorumlular hakkında İspir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma başlatıldı. Enerji yetkilileri, dereye zaman zaman su bırakıldığını, bundan dolayı kaymakamlığa bir yazı gönderildiğini ve köy muhtarlarının köylüleri uyarması gerektiğini belirtti.  

Bu olayda çocuklar hatalı bulundu. Kim bir çocuğa yasak ve ya kural diyerek yaşam alanını kısıtlama hakkına sahip olabilir ve ya hangi çocuk buna uyar geçici ve garantisi olmayan önlemlerle hayatını devam ettirmeye çalışan bölge halkının geçim kaynakları da baraj nedeniyle engelleniyor ve bu duruma mecbur halde yaşamaya çalışan insanlar daha ne kadar göz ardı edilebilir ki bu insanlar baraj projesi gündeme getirildiğinde sıkıntı çıkartmadan projeyi desteklediler.

İşin diğer boyutu ise enerjiye ihtiyacı olan ülkemizin var olan enerjiyi bazı aksaklıkları bahane ederek kullanılmaması ve bu duruma en başta katkısı bulunması gereken söz sahibi insanları var olan bu sorunu göz ardı etmesi ve  süreci uzatma çabaları hem orda yaşayan halkın zor durumda kalmasını hem de ihtiyacımız olan enerjinin var olmasına rağmen değerlendirilmemesi anlamına geliyor.

İnsanların haklarını araması olası bir durumken suç veya hata gibi görülmesi Türkiye gibi büyük bir ülkenin demokratik sistemine yakışmıyor. Bu gün bir kişinin bile mecburiyetten fikrini düşüncesini mağduriyetini ifade edemeyecek hale gelmesi yada ifade etse bile dikkate alınmaması haksız bulunması hala toplumumuzun bazı büyük firma ve kurumların tekeli altında olduğunu göstergesi değil mi. İllaha  büyük bir şehirde mevki sahibi mi olmak lazım ki haklarımız gözetilsin hani nerde kaldı köylü milletin efendisidir diyen atanın torunları biz en küçük yapı taşımıza sahip çıkmazsak başkalaşan bir toplumdan başka hiçbir şey kalmaz elimizde.

Bu duruma bir an önce siyasilerin el atması elzem olmuş durumda yoksa daha çok  atmacalar ve keskinler gidecek.