Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesi, uzun yıllar boyunca kamuoyunun gündeminde olan bir toplumsal talebi karşılarken, ekonomik dengeler açısından tartışmaları da beraberinde getirdi ve hayata geçirildi. Uzmanlara göre EYT, bir yandan milyonlarca vatandaşın hak mücadelesine son verirken, diğer yandan kamu bütçesi ve sosyal güvenlik sistemi üzerinde ciddi bir yük oluşturma potansiyeli taşıyıp bunu da aynı şekilde gösterdi.
EYT kapsamında ilk yılda üç milyondan fazla kişi emekli oldu. Bu durum, devlete yıllık yüz milyarlarca liralık ek maliyet getirdi. Emekli maaşlarının düzenli olarak ödenmesi, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) giderlerinin hızla artmasına neden olurken, prim gelirleriyle harcamalar arasındaki fark da büyümeye başladı. Maliye çevreleri, bu farkın önümüzdeki yıllarda bütçe açığını genişletebileceğini ve ek finansman ihtiyacını doğurabileceğini belirtiyor.
Ekonomistler, erken emeklilik uygulamasının Türkiye gibi genç nüfus oranı azalan ülkelerde “aktif-pasif dengesini” bozabileceği uyarısında bulunuyor. Çalışan sayısına kıyasla emekli sayısının artması, sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliğini zayıflatabilir. Aynı zamanda üretken yaşlardaki kişilerin iş gücünden çekilmesi, ekonomik büyümeyi ve verimliliği de olumsuz etkileyebilir.
EYT’nin kamu maliyesine yansıyan bir diğer yönü ise yatırımlar üzerindeki baskı. Emekli maaşlarına ayrılan kaynakların artması, altyapı, eğitim ve sağlık gibi kalkınma yatırımlarına yönlendirilebilecek bütçeyi sınırlayabilir. Bu da uzun vadede ekonomik büyümenin ivme kaybetmesine yol açabilir. Ekonomistler, “kısa vadede sosyal memnuniyet artsa da uzun vadede finansal sürdürülebilirliğin tehlikeye girdiğini” ifade ediyor.
İş dünyasında ise farklı bir kaygı öne çıkıyor. EYT ile birlikte çok sayıda çalışanın aynı dönemde emekli olması, özel sektörde ciddi bir kıdem tazminatı yükü doğurdu. Bu durum, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin nakit akışını zorlayarak istihdam planlamalarını etkiledi.
Tüm bu tabloya rağmen, düzenlemenin toplumsal yönü göz ardı edilmiyor. Yıllarca prim ödeyip yaş şartı nedeniyle emekli olamayan vatandaşların mağduriyeti giderildi. Ayrıca emekli olan birçok kişi, Sosyal Güvenlik Destek Primi kapsamında çalışmaya devam ederek ekonomiye katkı sunmayı sürdürüyor. Bu yönüyle EYT, bir yandan bütçeye yük getirirken, diğer yandan tüketimi artırarak kısa vadeli ekonomik canlılık yaratıyor.
Sonuç olarak, EYT düzenlemesi Türkiye ekonomisine hem sosyal hem mali açıdan çift yönlü bir etki bırakıyor. Kısa vadede vatandaş memnuniyetini yükselten bu adımın, uzun vadede bütçe dengeleri, istihdam ve büyüme üzerinde yaratacağı sonuçlar ise önümüzdeki yıllarda daha net ortaya çıkacak gibi görünüyor.
Mavi Yıldırım / Erzurum Press Haber
YORUMLAR