TÜKETİCİLER HAFTASINDA İSLÂM EKONOMİSİNDE İSRAF
Prof. Dr Orhan KÜÇÜK

Prof. Dr Orhan KÜÇÜK

TÜKETİCİLER HAFTASINDA İSLÂM EKONOMİSİNDE İSRAF

14 Mart 2017 - 16:12

TÜKETİCİLER HAFTASINDA İSLÂM EKONOMİSİNDE İSRAF

Prof. Dr. Orhan KÜÇÜK*

 

İslâm, kendi malından yardım edilmesini beyan etmekle birlikte, savurganlığı ve israfı yasaklamıştır. Şeytanın arkadaşlığı olarak ifade edilen israf Allah’ın uygun görmediği bir davranıştır.

38. Allah'a ve ahiret gününe inanmadıkları halde mallarını, insanlara gösteriş için sarfedenler de (ahirette azaba düçar olurlar). Şeytan bir kimseye arkadaş olursa, ne kötü bir arkadaştır o! (Nisa 4/38)

Kur’an burada yolcuya, yoksula hakkının verilmesini ifade etmekte, önemli bir hususa parmak basmakta, beraberinde de gereksiz yere saçıp savurmamayı ders vermektedir.

Eğer imkân yoksa, ihtiyaç fazlaysa veya başka nedenlerle yardım edilemiyorsa gönül alıcı bir söz söylenmesini, böylece hukukun, uhuvvetin muhafaza edilmesini ders vermektedir.

Ekonomi ile sosyal hayatın, beraberinde ahiret hayatının birlikte ele alındığı İslâm ekonomisi işte böylece insanlığın saadetini temin edecek bir sistem ortaya koymaktadır.

26. Bir de akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de saçıp savurma.

27. Zira böylesine saçıp savuranlar şeytanların dostlarıdırlar. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankördür.

28. Eğer Rabbinden umduğun (beklemek durumunda olduğun) bir rahmet için onların yüzlerine bakamıyorsan, hiç olmazsa kendilerine gönül alıcı bir söz söyle.

29. Eli sıkı olma; büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır, (kaybettiklerinin) hasretini çeker durursun.

30. Rabbin rızkı dilediğine bol verir, dilediğine daraltır. Şüphesiz ki O, kullarından haberdardır, (onları) çok iyi görür. (İsra 17/26-30)

İslâm’da tarım ürünlerinin yoksullara yardım olarak dağıtılacak kısmının, toplandıkları zaman verilmesi esastır. Yani önceden bir yükümlülük sözkonusu değildir. Olandan, olduğu kadar  verilir. Fakat hasat zamanında ürün bol olabilir, göze çok gelebilir. Bunun sonucunda bir yıl boyunca bu ürünlerin tüketileceği ve idareli kullanılması gereği gözden kaçırılarak israf edilebilir. Bir yıllık kazanç kısa bir sürede harcanabilir. Kur’an bu konuda da insanları ikaz etmektedir. 

141. Çardaklı ve çardaksız (üzüm) bahçeleri, ürünleri çeşit çeşit hurmaları, ekinleri, birbirine benzer ve benzemez biçimde zeytin ve narları yaratan O'dur. Her biri meyve verdiği zaman meyvesinden yiyin. Devşirilip toplandığı günde hakkını (zekât ve sadakasını) verin, fakat israf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri sevmez. (Enam 6/141).

Bu haftayı dünyada Tüketiciler haftası olarak düşünenler acaba israf ve yardımlaşma arasında böyle bir güzel denge hayal edebilmişler mi? Sonra kaybettiklerinin hasretini çekersin, sıkıntı çekersin gibi bir incelik ruhlarında var olabilmiş midir?

Bir diğer husus da namazda bile güzel giyinilmesi fakat israf edilmemesi yönünde verilen derstir.

Kimi ulema namazı İslâm’ın şartı olan bütün ibadetleri ihtiva eder şekilde açıklamışlardır. Namaz esnasında bir şey yenmediği için oruç, bedenen yapıldığı için hac ve dahi aynı zamanda namaz kılanın elbisesi belli ölçüde yıprandığı için zekât anlamını taşıdığı beyan edilmiştir. Kelime-i şehadet manası zaten içerikte çokça yer almaktadır.

İslâm’da namaz kılarken güzel elbiseler giyinilmesi esastır. Bir yönüyle elbiselerin ibadet esnasında yıpranacağını düşünerek insanlar sıradan kıyafetlerle ibadetlerini yapabilir. İbadet ederken güzel elbiselerin giyilmesinin anlatıldığı ayette israf kavramı da beraber ifade edilmiş, ibadette kıyafetinizin güzel olmasına titizlik gösterin fakat israf etmeyin biçiminde insanlar ikaz edilmiştir.

31. Ey Adem oğulları! Her secde edişinizde güzel elbiselerinizi giyin; yiyin, için, fakat israf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri sevmez.  (Araf 7/31)

Bana ibadet ederken de israf etmeyin diyen bir Allah’a ancak kul olunur. Kendi değerlerimizin ne kadar uzağındayız. Allah ferasetimizi artırsın!

Selam ve dua ile…

Bu yazı 1814 defa okunmuştur .

Son Yazılar